28.12.2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmi Gazete’de “7491 Sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” (“Kanun”) yayımlanmıştır. Kanun ile yapılan başlıca değişiklikler aşağıdaki gibidir:
I. 815 Sayılı Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla Kara Suları Dahilinde İcrayı San’at ve Ticaret Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklikler
Kanun’un 1. maddesi ile 815 sayılı Kabotaj Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasında yer alan idari para cezaları artırılmıştır.
815 sayılı Kanun’un 1. maddesi hükmüne aykırı olarak Türkiye limanları arasında kabotaj yapan gemilerin kaptanlarına ve yabancılara ait deniz taşıtlarının sahiplerine “bin” Türk lirasından “yirmi beş bin” Türk lirasına kadar idari para cezası verilmekteyken yapılan değişiklik ile ceza tutarları sırasıyla “kırk bin” ve “iki milyon” Türk lirası olarak uygulanacaktır.
Ayrıca, 815 sayılı Kanun’un 2 ve 3. maddelerinde belirtilen yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan hakları kullanan yabancılara “beş yüz” Türk lirasından “beş bin” Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanmaktayken yapılan değişiklik ile ceza tutarları sırasıyla “yirmi bin” ve “iki yüz bin” Türk lirası olarak uygulanacaktır.
Ceza tutarlarında yapılan değişiklik 01.01.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
II. 4922 Sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklikler
Kanunun 2. maddesiyle 4922 sayılı Kanun’un 20. maddesinde yapılan değişiklik ile kanunda yazılı sebeplerle (i) yolculuğuna izin verilmemiş, (ii) denize elverişlilik belgesi almamış, (iii) denize elverişlilik belgesi Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından iptal edilmiş ve (iv) belgesinin süresi geçmiş veya Denizcilik Genel Müdürlüğünce uzatılmamış olmasına rağmen sefere çıkmış ticaret gemileri ile ulusal veya uluslararası mevzuat gereğince mecburi belgelere sahip olmayan ticaret gemilerinin derhal seferden alıkonularak en yakın elverişli limana veya deniz alanına çekileceği, bütün masrafların donatan tarafından karşılanacağı düzenlenmiştir.
Aynı maddede yapılan diğer değişiklik ile gemi donatanına;
- 18 GT’ye kadar gemilere iki bin Türk Lirası ile altı bin Türk Lirası arası,
- 18 GT’den 50 GT’ye kadar altı bin Türk Lirası ile on iki bin Türk Lirası arası,
- 50 GT’den 150 GT’ye kadar on iki bin Türk Lirası ile yirmi bin Türk Lirası arası,
-
150 GT’den 500 GT’ye kadar olan gemilere otuz bin Türk Lirası ile altmış bin Türk Lirası arası,
-
500 GT’den 3000 GT’ye kadar olan gemilere altmış bin Türk Lirası ile yüz elli bin Türk Lirası arası,
-
3000 GT’den 10000 GT’ye kadar olan gemilere yüz elli bin Türk Lirası ile üç yüz bin Türk Lirası arası,
-
10000 GT’den büyük gemilere üç yüz bin Türk Lirası ile bir buçuk milyon Türk Lirası arası
idari para cezası verileceği, bununla birlikte gemiyi sevk ve idare eden kaptana bu cezaların onda biri oranında ayrıca ceza verileceği düzenlenmiştir.
4922 sayılı Kanun’un 21 maddesinde yapılan değişikliğe göre yolcu taşımasına izin verilmemesine rağmen yolcu taşıyan veya 11 maddeye göre belirlenen gemi sertifikalarında veya denize elverişlilik belgesinde belirtilen taşıma haddinden (DWT) fazla yolcu ve yükle yolculuk yapan gemi derhal seferden alıkonulacak ve gemi donatanına 20 maddede belirtilen hadlerin iki katı tutarında idari para cezası verileceği düzenlenmektedir.
İlk idari yaptırım kararının uygulandığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde aynı ihlalin tekrarlanması halinde geminin denize elverişlilik belgesine ve İdare tarafından düzenlenen belge ve ruhsatnamelerine el konulacak, gemi bir ay süreyle seferden alıkonulacak ve gemi donatanına 20 maddede belirtilen hadlerin üç katı tutarında idari para cezası verilecektir.
Belirtilen süre içerisinde yapılan üçüncü ihlalde geminin belgeleri iptal edilecek, gemi bir yıl süreyle seferden alıkonulacak ve 20 maddede belirtilen hadlerin dört katı oranında idari para cezası verilecektir. 21 madde uyarınca donatana uygulanan idari para cezalarının onda biri, ayrıca gemiyi sevk ve idare eden kaptana da uygulanacaktır. Ancak artırımlı idari para cezası uygulanması durumunda kaptan, önceki ihlalleri gerçekleştiren kaptanla aynı değilse kaptana uygulanacak idari para cezası artırımsız miktarlar üzerinden hesaplanacaktır.
21 madde uyarınca seferden alıkonulan gemi, mülki idare amirliği koordinesinde belirlenen en yakın elverişli limana çekilecek, geminin muhafaza edilmek üzere limana çekilmesi, limanda tutulması, barınması, yük ve yolcuların gidecekleri yere götürülmesi, fazla yükünün boşaltılması dolayısıyla oluşan bütün masraflar donatan tarafından karşılanacaktır.
İlgili değişiklikler 01.01.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
III. 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
492 sayılı Kanun’un 98., 102 ve 107. maddelerinde yer alan yola elverişlilik belgesinin adı denizcilik mevzuatında yer alan düzenlemelere paralel olarak “liman çıkış belgesi” olarak değiştirilmiştir.
492 sayılı Kanun’a bağlı (7) sayılı tarifenin “II- Liman işlemleri” başlıklı bölümünün “Liman çıkış belgesi” başlıklı üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilerek liman çıkış belgelerinden alınacak harçlara ilişkin olarak yeni bir tarife oluşturulmuştur:
- 11-500 rüsum tonilatoluk gemilerden (750,00 TL)
- 501-2.000 rüsum tonilatoluk gemilerden (2.000,00 TL)
- 2.001-4.000 rüsum tonilatoluk gemilerden (4.000,00 TL)
- 4.001-8.000 rüsum tonilatoluk gemilerden (6.000,00 TL)
- 8.001-10.000 rüsum tonilatoluk gemilerden (10.000,00 TL)
- 10.001-30.000 rüsum tonilatoluk gemilerden (20.000,00 TL)
- 30.001-50.000 rüsum tonilatoluk gemilerden (30.000,00 TL)
- 50 rüsum tonilatodan yukarı gemilerden (50.000,00 TL)
492 sayılı Kanun’a bağlı (7) sayılı tarifenin “II- Liman işlemleri” başlıklı bölümünün “Gemi sörvey belgeleri” başlıklı sekizinci fıkrası (a) bendi değiştirilerek, mevcut uygulamada ismi değiştirilen belgelerin yeni isimlerine yer verilmekte ve 492 sayılı Kanun kapsamında bulunmayıp denizcilik mevzuatında yer alan diğer sörvey belgeleri harç kapsamına alınmaktadır.
Diğer bir değişiklik ise 492 sayılı Kanun’a bağlı (7) sayılı tarifenin “II- Liman işlemleri” başlıklı bölümünün “Seyir izin belgesi” başlıklı fıkrasında yapılmıştır. Buna göre, seyir izin belgelerinden alınacak harçlara ilişkin olarak yeni bir tarife oluşturulmuştur:
- Boyları 5 metreden 10 metreye kadar olanlardan (900,00 TL)
- Boyları 10 metreden 15 metreye kadar olanlardan (1.800,00 TL)
- Boyları 15 metreden 20 metreye kadar olanlardan (3.000,00 TL)
- Boyları 20 metreden 25 metreye kadar olanlardan (9.000,00 TL)
- Boyları 25 metreden 30 metreye kadar olanlardan (15.000,00 TL)
- Boyları 30 metreden 40 metreye kadar olanlardan (30.000,00 TL)
- Boyları 40 metre üzeri olanlardan (60.000,00 TL)
Aracın boyunun tespitinde bir metreden küçük değerler dikkate alınmayacaktır. Milli Gemi Sicili, Türk Uluslararası Gemi Sicili ve Bağlama Kütüğü’ne kayıtlı deniz araçlarına verilen belgelerden bu tarifede yer alan harçlar üçte biri oranında alınacaktır.
492 sayılı Kanuna bağlı (8) sayılı tarifenin “XIII- Bağlama kütüğü ruhsatnamelerinden alınacak harçlar” başlıklı bölümünün birinci paragrafı tarifeyle birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Buna göre, 655 sayılı Ulaştırma ve Altyapı Alanına İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre bağlama kütüklerine kaydedilen gemi, deniz ve iç su araçlarına verilecek ruhsatnamelerden (Gemi, deniz ve iç su aracının boyuna göre her yıl için):
- 5 metreden 7 metreye kadar olanlardan (3.500,00 TL)
- 7 metreden 9 metreye kadar olanlardan (5.000,00 TL)
- 9 metreden 12 metreye kadar olanlardan (7.500,00 TL)
- 12 metreden 15 metreye kadar olanlardan (15.000,00 TL)
- 15 metreden 20 metreye kadar olanlardan (25.000,00 TL)
- 20 metreden 30 metreye kadar olanlardan (50.000,00 TL)
- 30 metreden büyük olanlardan (100.000,00 TL)
İkinci paragrafın başına eklenen cümle ile birden fazla yıl için düzenlenen ruhsatnamelerde harcın, düzenlemenin/yenilemenin yapıldığı tarihte geçerli harç tutarı ile ruhsatnamenin geçerlik süresinin çarpımı suretiyle hesaplanacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
İlgili değişiklikler 01.01.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
IV. 2920 Sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun 31 maddesinin birinci fıkrasına “Türk” ibaresinden sonra gelmek üzere “sivil” ibaresi eklenmiştir. Bu kapsamda kanunun geneliyle uyumluluğu açısından mevcut fıkraya “sivil” ibaresi eklenmektedir.
Aynı maddeye eklenen yeni fıkra ile Türk taşıyıcı tarafından, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde kiralanan yabancı tescilli hava araçlarıyla da Türkiye Cumhuriyeti ülkesi içinde iki nokta arasında havayolu ile ticari amaçla yolcu, posta ve yük taşımaları yapılabilecektir.
Kanun’un gerekçesinde, uçak üreticilerinden kaynaklı uçak teslimindeki gecikmelerin, sıklıkla yaşanan motor arızalarının, uçucu ekip yetersizliğinin ve yolcu talebinde beklenmeyen artışlar gibi sebeplerle yabancı hava yolu şirketlerinden kiralama yapılmasının bir zorunluluk haline geldiği, bu şekilde kiralanan uçakların mümkün olduğu ölçüde yurt dışı uçuşlarında kullanılmakla beraber kiralama ihtiyacının artmasıyla birlikte bu uçakların yurt içinde de kullanılması ihtiyacının hasıl olduğu belirtilmekte, bu nedenle maddede kiralanan yabancı tescilli hava araçlarıyla da ülkemiz içinde iki nokta arasında havayolu ile ticari amaçla yolcu, posta ve yük taşıması yapılabilmesine imkan sağlanmaktadır.
İlgili düzenleme Kanun’un yayım tarihi olan 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
5941 Kanun’un geçici 3. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “31/12/2023” ibaresi “31/12/2025” şeklinde değiştirilmiştir. Böylece 31/12/2025 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çek ödenmek için muhatap bankaya ibraz edilemeyecektir. Yapılan düzenleme ile halihazırda devam eden uygulamanın iki yıl süreyle uzatılması amaçlanmıştır. İlgili düzenleme Kanun’un yayım tarihi olan 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
VI. 655 Sayılı Ulaştırma ve Altyapı Alanına İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de Yapılan Değişiklik
655 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 28. maddesine yeni fıkra eklenmiş, eklenen fıkra ile sürücüsünün tabiiyetine bakılmaksızın yabancı plakalı karayolu taşıtları için maddenin birinci fıkrası kapsamında uygulanacak olan idari para cezalarının, tebligat şartı aranmaksızın sürücüsü bilgilendirilmek suretiyle tahsil edileceği düzenlenmiştir. Eklenen fıkrada ayrıca cezaların tahsil edilmeden, cezaya muhatap yabancı plakalı taşıtın ülkeyi terk etmesine izin verilmeyeceği belirtilmiştir. İlgili düzenleme Kanun’un yayım tarihi olan 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
VII. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Kanun’un 7 maddesi ile 193 sayılı Kanun’un mükerrer 20/B maddesinin birinci fıkrası değiştirilerek internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ve bu ortamlar üzerinden verilen bireysel kurs, eğitim, veri işleme ve geliştirme, ürün tanıtımı gibi hizmetlerden sağlanan kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden istisna tutulmaktadır.
Yapılan düzenleme ile gerçek kişilerin internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden elde edecekleri kazançların mevcut istisna düzenlemesinin içerisine alınarak istisnanın kapsamı genişletilmektedir. İlgili düzenleme 01.01.2024 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere Kanun’un yayım tarihi olan 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
193 sayılı Kanun’un 22. maddesine eklenen yeni fıkralar ile gerçek kişilerce, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki kurumların ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması ve elde edilen kar payının elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye getirilmesi şartıyla, elde edilen kar paylarının yarısı gelir vergisinden istisna edilmektedir. Bununla birlikte, elde edilen kar payları gelirlerinin yarısı olarak uygulanan istisnaların azaltılması veya artırılmasına ve yabancı kurumların ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması şartına ilişkin olarak da bu oranın azaltılması veya artırılmasına yönelik olarak Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir. İlgili düzenleme 01.01.2023 tarihinden itibaren elde edilen gelirler ve kazançlara uygulanmak üzere Kanun’un yayım tarihi olan 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
193 sayılı Kanun’un 40. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan birinci parantez için hüküm uyarınca mükellefler ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık işleri ile ilgili olarak yapmış oldukları ve belgesini temin edemedikleri giderlerine karşılık olmak üzere, anılan faaliyetlerden sağlanan hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla hesaplanan bu giderlerini ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapabilmekteydi. Uygulamada, söz konusu düzenleme uyarınca gerçekte fiilen yapılan bir gider olmamasına rağmen, götürü olarak hesaplanan bu giderlerin kazancın tespitinde indirim konusu yapıldığı görüldüğünden, bu uygulama vergi matrahını aşındırdığından ve ihtilaflara neden olduğundan götürü gider uygulaması yürürlükten kaldırılmıştır. İlgili düzenleme 01.01.2024 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere Kanun’un yayım tarihi olan 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
193 sayılı Kanun’un 89. maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinde yapılan değişiklik ile yurt dışına verilen mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kayıt tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon gibi bazı hizmetler ile yabancılara verilen eğitim ve sağlık hizmetlerinden elde edilen kazançlardan elde edilen kazançlara indirim uygulanabilmesi için, kazancın tamamının elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartı getirilmekte ve bu şarta karşılık indirim oranı % 80’e çıkartılmaktadır.
Mevcut durumda, bu hizmetlerden elde edilen kazançların % 50’si belirli koşullarda gelir vergisi mükellefleri tarafından beyanname üzerinden indirim konusu yapılabilmekteydi.
İlgili düzenleme 01.01.2023 tarihinden itibaren elde edilen gelirler ve kazançlara uygulanmak üzere Kanun’un yayım tarihi olan 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
VIII. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
213 sayılı Kanun’un 413. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen mükerrer 413. maddeye göre, Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerinde yer alan ve üçüncü kişilerle paylaşılabilecek bilgilerin; genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri dışındaki kamu kurum ve kuruluşları ve tüzel kişilerle paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıt başına 25 kuruştan az olmamak üzere katılma payı alınacaktır. Katılma payının tutarı, sorgulanan veya dönen verinin sayısı, boyutu ve kapsamı, verinin sorgulama dışında toplu olarak paylaşılması durumunda paylaşılan verinin sayısı, boyutu, kapsamı ve mükellef sayısı ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenebilecektir. Bakanlık, kanunları gereğince mükelleflerden alabilecekleri bilgileri Başkanlık sistemlerinden alan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarından, paylaşılan verinin türü ve paylaşılma şeklini de dikkate alarak katılma payı almamaya veya daha düşük tutarlı almaya yetkilidir. Katılma payları, yeni bir belirleme yapılmadığı sürece, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılacaktır. Ödenecek katılma payı tutarının belirlenmesine esas olan sorgu, dönen kayıt veya toplu olarak paylaşılan veri miktarının belirlenmesinde Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtları esas alınacaktır. İlgili değişiklik 01.01.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
213 sayılı Kanun’un geçici 33. maddesine üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen dördüncü fıkraya göre bankalar, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri tarafından geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkı, kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır. Düzenleme kapsamında belirlenen dönemleri geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere bir hesap dönemi kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilendirilmiştir.
İlgili düzenleme Kanun’un yayım tarihi olan 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
IX. 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
5520 sayılı Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci paragrafından sonra aşağıdaki paragraf eklenmiştir: “Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki yabancı kurumların sermayesine iştirak eden kurumların, bu iştiraklerinden elde ettikleri iştirak kazançları için istisna oranı, iştirak payını elinde tutan şirketin yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olması ve kazancın elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla, bu bentte belirtilen diğer şartların sağlanması koşulu aranmaksızın %50 olarak uygulanır.” Yapılan düzenleme ile kurumların yurt dışından elde ettikleri iştirak kazançlarına ilave olarak kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki yabancı kurumlara iştirak eden kurumlara, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması ve kazancın elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması şartıyla, 5520 sayılı Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen diğer şartlar aranmaksızın iştirak kazancı istisnasının %50 oranında uygulanması sağlanmaktadır. İlgili düzenleme 01.01.2023 tarihinden itibaren elde edilen gelirler ve kazançlara uygulanmak üzere Kanun’un yayım tarihi olan 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
5520 sayılı Kanunun geçici 14. maddesinde yer alan “31/12/2023” ibareleri “30/6/2024” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir: “(9) Cumhurbaşkanı, bu maddede belirtilen 30/6/2024 tarihini, bitim tarihinden itibaren her defasında altı ayı geçmeyen süreler halinde üç defa uzatmaya, kazanç istisnasını sıfıra kadar indirmeye veya kanuni seviyesine kadar artırmaya, istisna oranını; hesap türü, hesapların vadesi ve hesap açılış tarihine göre ayrı ayrı veya birlikte belirlemeye yetkilidir.” Kur korumalı mevduat ve katılım hesaplarına uygulanan kurumlar vergisi istisnasının süresi 31.12.2023 tarihinde sona ermişken yapılan değişiklik ile kur korumalı mevduat ve katılım hesaplarına uygulanan kurumlar vergisi istisnasının süresi 30.06.2024 tarihine kadar uzatılmıştır. Bununla birlikte Cumhurbaşkanına, sürenin bitimini müteakip bu süreyi her defasında altı ayı geçmeyen süreler halinde uzatma, uygulanan istisna oranını azaltma ve tekrar kanuni seviyesine getirme, hesap türü, hesapların vadesi ve açılış tarihine göre istisna oranım azaltma ve farklı istisna oram belirleme yetkisi verilmektedir.
İlgili düzenleme Kanun’un yayım tarihi olan 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
X.6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklik
6183 sayılı Kanun’un 78 maddesinin ikinci fıkrasına eklenen cümle ile haciz zaptının elektronik ortamda düzenlenmesine imkân sağlanmaktadır. Kanun’un gerekçesinde; haciz işlemlerinin hızlı, etkin ve dinamik bir yapıda yürütülmesi, haciz tatbiki sırasmda gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılması ve gelişen teknolojiye uygun yeni usul ve esaslarının belirlenmesinin zorunluluk haline geldiği ifade edilmektedir.
İlgili düzenleme Kanun’un yayım tarihi olan 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.