15 Şubat 2018 tarihinde kabul edilen 7099 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“7099 Sayılı Kanun”) 10 Mart 2018 tarihli ve 30356 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 7099 Sayılı Kanun ile birçok kanunda değişiklik yapılmıştır. Bu bilgilendirme yazısının konusu sadece Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nda (“Kanun”) yapılmış değişiklikleri içermektedir. İlgili değişiklikler aşağıdaki gibidir:

  1. 7099 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile, Kanun’un “Rehin Hakkının Kurulması” başlıklı 4. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendine “hususlar” ibaresinden sonra gelmek üzere; “(Niteliği gereği ayırt edici özelliği bulunmayan taşınır varlıklar için bu şart aranmaz.)” parantez içerisindeki hüküm eklenmiştir. İlgili fıkra aşağıdaki gibidir:

“(…)

(6) Rehin sözleşmesinde aşağıdaki hususların yer alması zorunludur:

  1. a) Rehin sözleşmesinin tarafı;

1) Ticari işletme ise ticaret unvanı, MERSİS numarası, temsil ve ilzama yetkili temsilcinin adı, soyadı ve imzası,

2) Gerçek kişi veya esnaf ise Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası,

3) Çiftçi ise Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası ile Çiftçi Kayıt Sistemi numarası,

4) Üretici örgütü ise üretici örgütü belge numarası ile temsil ve ilzama yetkili temsilcinin adı, soyadı ve imzası.

  1. b) Borcun konusu, borcun miktarı, borcun miktarı belirli değilse rehnin ne miktar için güvence teşkil ettiği, ödenecek para cinsi ve rehnin azami miktarı.
  2. c) Rehne konu varlık ile bu varlığın ayırt edici özelliklerini belirten seri numarası, markası, üretim yılı, şasi numarası, belge seri numarası, varsa GTİP ya da PRODTR sanayi ürünü kodu gibi hususlar “(Niteliği gereği ayırt edici özelliği bulunmayan taşınır varlıklar için bu şart aranmaz.).

(…)”

  1. 7099 sayılı Kanun’un 28. maddesi ile, Kanun’un “Üzerinde Rehin Hakkı Kurulabilecek Taşınırlar” başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasına “(p) Benzeri her türlü taşınır varlık ve hak” bendi eklenmiştir. İlgili fıkra aşağıdaki gibi olmuştur:

“(1) Rehin hakkı aşağıda belirtilen taşınır varlıklar üzerinde kurulabilir:

  1. a) Alacaklar
  2. b) Çok yıllık ürün veren ağaçlar
  3. c) Fikri ve sınai mülkiyete konu haklar

ç) Hammadde

  1. d) Hayvan
  2. e) Her türlü kazanç ve iratlar
  3. f) Başka bir sicile kaydı öngörülmeyen ve idari izin belgesi niteliğinde olmayan her türlü lisans ve ruhsatlar
  4. g) Kira gelirleri

ğ) Kiracılık hakkı

  1. h) Makine ve teçhizat, araç, ekipman, alet, iş makinaları, elektronik haberleşme cihazları dâhil her türlü elektronik cihaz gibi menkul işletme tesisatı

ı) Sarf malzemesi

  1. i) Stoklar
  2. j) Tarımsal ürün
  3. k) Ticaret unvanı ve/veya işletme adı
  4. l) Ticari işletme veya esnaf işletmesi
  5. m) Ticari plaka ve ticari hat
  6. n) Ticari proje
  7. o) Vagon

ö) Bu fıkrada sayılanlardan üçüncü kişiler zilyetliğindeki taşınır varlık, hak ve paylı mülkiyet hakları

  1. p) Benzeri her türlü taşınır varlık ve hak”
  2. 7099 sayılı Kanun’un 29. maddesi ile, Kanun’un “Birleşme ve Karışma” başlıklı 7. maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde tamamen değiştirilmiştir. İkinci fıkrayla ilgili olarak çıkacak yönetmelik ile maddenin nasıl uygulanacağı daha açık bir şekilde anlama imkânımız olacaktır.

“Rehnin kapsamı

MADDE 7

(1) Taşınır varlığın gelecekteki her türlü faiz, sigorta gibi hukuki getirileri ile doğal ürün ve ikamesi mallar, taşınır varlık ile birlikte doğrudan rehnin kapsamına girer.
(2) Bir üretim sürecinin, kullanıldığı taşınır varlıklarla birlikte rehnedilmesi halinde rehin, üretim sürecinde ve sonucunda gerçekleşecek olan alacak üzerinde aynı oranda ve sırada kendiliğinden tesis edilmiş sayılır. Buna ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
(3) Bir taşınırın rehinli olduğunu bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen iyiniyetli üçüncü kişinin iyi niyeti korunur.”

  1. 7099 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile, Kanun’un “Öncelik Hakkı” başlıklı 11. maddesinin 3. fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. Kaldırılan fıkra hükmü aşağıdaki gibidir:

“(3) Birleşen veya karışan varlıklar üzerindeki rehin hakları, varlığın birleşme ve karışmadan önceki durumuyla aynı önceliğe sahiptir. Birleşen veya karışan varlıklar aynı dereceye sahip olmaları durumunda tescil anı dikkate alınır.”

  1. 7099 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile, Kanun’un “Temerrüt Sonrası Haklar” başlıklı 14. maddesinin birinci fıkrasına “ç) Genel hükümler çerçevesinde takip yapabilir.” fıkrası eklenmiş ve aynı maddenin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. Değiştirilen madde aşağıdaki şekildedir:

“(1) Bu Kanun kapsamındaki borçların süresinde ifa edilmemesi hâlinde alacaklı, aşağıdaki yollara başvurabilir:

  1. a) Birinci derece alacaklı ise icra dairesinden 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 24. maddesi uyarınca rehinli taşınırın mülkiyetinin devrini talep edebilir. Bu halde icra dairesi, bu devri Sicile bildirir. Rehinli taşınırın, Kanunun 13. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen değerinin, birinci derece alacaklının toplam alacağından fazla olması durumunda, aradaki fark miktarından, diğer derecelerdeki alacaklılara karşı, birinci derece alacaklı ile rehin veren müteselsilen sorumludur.
  2. b) Alacağını, 5411 sayılı Kanun uyarınca faaliyet gösteren varlık yönetim şirketlerine devredebilir. Bu halde, varlık yönetim şirketleri, alacaklının rehin sırasına sahip olur. Öncelik hakkı bu Kanunun 11 inci maddesine göre belirlenir.
  3. c) Zilyetliğin devrine konu olmayan varlıklarda kiralama ve lisans hakkını kullanabilir.

ç) Genel hükümler çerçevesinde takip yapabilir.

(2) Alacağın yukarıda belirtilen yollarla tahsil edilememesi hâlinde takip, genel hükümler çerçevesinde yapılır.

(3) Bu maddeye ilişkin diğer usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.”

  1. 7099 sayılı Kanun’un 32. maddesi ile, Kanun’un “Alacağın Son Bulması” başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrası şu şekildeyken;

“(1) Rehin alacaklısı, alacağın son bulduğu tarihten itibaren üç işgünü içinde, rehin kaydının Sicilden terkini için başvuruda bulunur. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen rehin alacaklısı hakkında güvence altına alınan borç tutarının onda biri oranında idari para cezası Bakanlıkça uygulanır.”

Aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;

“(1) Rehin alacaklısı, alacağın son bulduğu tarihten itibaren yabancı hukuka tabi rehin alacaklısı tarafından otuz, Türk hukukuna tabi rehin alacaklısı tarafından on beş işgünü içinde, rehin kaydının Sicilden terkini için başvuruda bulunur. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen rehin alacaklısı hakkında rehin veren veya borçlunun şikâyeti üzerine güvence altına alınan borç tutarının onda biri oranında idari para cezası Bakanlıkça uygulanır.”

  1. 7099 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, Kanun’un “Hüküm Bulunmayan Haller” başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na yapılan atıf “4721 sayılı Kanununun taşınır” iken, “4721 sayılı Kanununun taşınmaz” şeklinde değiştirilmiştir. Böylece, Kanun’da hüküm bulunmayan hallerde Türk Medeni Kanunu’nun taşınmaz rehnine ilişkin hükümleri uygulanacaktır.

Bu bilgi notunda yer alan unsurlar yalnızca bilgi sağlama amacı taşımakta olup hiçbir şekilde bir hukuki görüş teşkil etmemektedir.