Yabancı Tahkim Ve İhtiyati Haciz

Bir ihtilafın yabancı bir ülkede tahkim yoluyla halline ilişkin sözleşme imzalandığı hallerde, Türk mahkemelerinin tahkimde görülen davalar için, tahkim yargılaması başlamadan önce veya yargılama devam ederken ihtiyati haciz kararları tesis etme yetkisi uluslararası tahkim yargılamalarında büyük önem arz etmektedir.

Yabancı devlet mahkemesi veya yabancı hakem heyeti tarafından verilen bir kararın Türkiye’de icra edilebilmesi için, bu kararın bir Türk mahkemesi tarafından tenfiz edilmesi gerekmektedir.

Ancak, yabancı tahkim heyeti tarafından verilen ihtiyati haciz kararlarının Türkiye’de tenfizi mümkün değildir. Zira, geçici bir hukuki koruma önlemi olan bu kararlar, nihai ve kesin olmamaları sebebiyle Türkiye’de tenfiz edilemezler. Bu durum, yabancı devlet mahkemeleri veya yabancı hakem heyeti tarafından Türkiye’de bulunan bir malvarlığı veya alacak hakkında verilmiş ihtiyati haciz kararlarının uygulanamaması, davalının mal ve alacaklarını kaçırması veya elden çıkarması sorununu ortaya çıkarmaktadır.

4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun (“MTK”) 1. maddesinin 3. fıkrası ve MTK’nın 6. maddesi uyarınca; yurt dışında tahkim yargılaması başlamadan önce veya tahkim yargılaması sırasında Türk Mahkemelerinden ihtiyati haciz talep etmenin tahkim anlaşmasına aykırılık teşkil etmeyeceği Yargıtay kararlarında ve doktrinde belirtilmiştir. Bu itibarla Türk hukukunun, yabancı tahkim yargılaması taraflarının Türkiye’deki hak ve alacaklarının, tahkim yargılaması sonuçlanana kadar güvence altına alınmasına imkân tanıdığı anlaşılmaktadır.

Yurt dışında tahkime gidilmesinin, Türk mahkemelerinin geçici bir hukuki koruma önlemi olan ihtiyati haciz kararı tesis etme yetkisini ortadan kaldırmadığı yine yerleşik Yargıtay içtihatları ve doktrinde ortaya konulmuştur. Bu itibarla, yurt dışındaki tahkim yargılaması başlamadan önce veya tahkim yargılaması sırasında, Türkiye’de bulunan malvarlığı veya alacaklara ilişkin olarak Türk mahkemelerine yapılan ihtiyati haciz başvurularında mahkemenin, tarafların yurt dışında tahkim koşulu üzerinde mutabık kalmış olmalarından kaynaklanacak herhangi bir yetki kısıtlamasına maruz kalmaksızın, ihtiyati haciz kararı koşullarının varlığına kanaat getirdiği hallerde ihtiyati haciz kararını tesis edebileceğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Türk mahkemelerince verilen ihtiyati haciz kararının devamına ilişkin işlemlerde; ihtiyati haciz kararı tahkim yargılaması başlamadan önce verilmiş ise, esasa ilişkin dava, kararın verilmesinden itibaren 30 gün içerisinde lehine tahkim anlaşması imzalanmış tahkimde açılmalıdır. Aksi halde ihtiyati haciz kendiliğinden kalkar. [MTK m. 10(A)(2)].

Özetle; yabancı tahkim lehine tahkim anlaşması imzalandığı hallerde, tahkim yargılaması başlamadan önce veya tahkim yargılaması sırasında Türk mahkemelerinin ihtiyati haciz kararı verebilmesi konusunda Türk hukukunda bir tereddüt bulunmadığını yerleşik Yargıtay içtihatları ve doktrin ışığında söylemek mümkün olacaktır. İhtiyati haciz kararı, yabancı tahkim yargılaması başlamadan önce verilmiş ise, esasa ilişkin dava, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde lehine tahkim anlaşması imzalanmış hakem(ler) nezdinde açılmalıdır. Aksi halde ihtiyati haciz kendiliğinden ortadan kalkacaktır.

Çok yakın bir zamanda, İngiltere’de bir tahkim yargılaması devam ederken, büromuz tarafından Türk Mahkemelerine başvurularak borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararı talep edilmiş ve yukarıda izah edilen sebeplerle, yerel mahkemece talebimiz haklı bulunarak kabul edilmiştir. İşbu karara karşı borçlu tarafından itiraz edilmiş ancak yerel mahkeme bu itirazı reddetmiştir. Ardından borçlu tarafından yerel mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ancak İstinaf Mahkemesi bu başvuruyu reddetmiş ve karar bu haliyle kesinleşmiştir.

Bu bilgi notunda yer alan unsurlar yalnızca bilgi sağlama amacı taşımakta olup hiçbir şekilde bir hukuki görüş teşkil etmemektedir.

2020-11-15T00:53:44+03:00