Hakem Kararına Karşı Açılan İptal Davalarına Bakmakla Görevli Mahkemeler İle Tahkim Yargılamasında Belirli İşlere Bakmakla Görevli Mahkemeler Hakkında Değişiklikler

15 Mart 2018 Tarihli ve 30361 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak, aynı gün yürürlüğe giren “7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” (“7101 Sayılı Kanun”) ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu (“MTK”) ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) hakem kararlarına karşı açılan iptal davasını düzenleyen ilgili maddeleri ile tahkim yargılamasında mahkemeler tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli mahkeme konusunda değişikliğe gidilmiştir.

  1. 7101 Sayılı Kanun ile MTK’da Yapılan Değişiklikler

7101 Sayılı Kanun ile MTK’nın 15. maddesinde yapılan değişiklik ile, MTK kapsamındaki hakem kararları aleyhine açılacak iptal davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi yerine bölge adliye mahkemesi olarak belirlenmiş, yetkili mahkeme ise MTK’nın 3. maddesine yapılan atıfla açıklığa kavuşturulmuştur. Böylece söz konusu değişiklik neticesinde MTK çerçevesinde verilen hakem kararlarına karşı açılacak iptal davalarına bakmakla yetkili ve görevli mahkeme;

  1. davalının yerleşim yeri veya olağan oturma yeri ya da işyerinin bulunduğu yetkili asliye hukuk mahkemesinin bulunduğu yer yönünden yetkili  Bölge Adliye Mahkemesi,
  2. davalının Türkiye’de yerleşim yeri, olağan oturma yeri veya işyeri yoksa İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi olarak belirlenmiştir.

Özetle; anılı değişiklik öncesinde, MTK kapsamındaki hakem kararlarına karşı açılacak iptal davalarında, ilk derece mahkemesi olan asliye hukuk mahkemeleri görevli iken; yeni düzenlemeyle artık iptal davalarına bakmakla ikinci derece mahkemesi olan Bölge Adliye Mahkemeleri görevli hale getirilmiş, yetkili mahkemenin de MTK’nın 3. maddesindeki esaslara göre belirleneceği açıklık kazanmıştır.

Söz konusu değişikliğe bağlı olarak MTK’da yapılan bir değişiklik ise; MTK kapsamındaki hakem kararlarına karşı açılan iptal davalarında verilen hükümler bakımından kanun yolunun belirlenmesi hususunda gerçekleşmiştir. İlgili değişiklikten önce; asliye hukuk mahkemelerinin hakem kararının iptali istemiyle açılan davalar hakkında verdikleri kararlara karşı temyiz kanun yolunun açık; fakat karar düzeltme yolunun kapalı olduğu ifade edilmekteydi. Oysa mülga HUMK’da mahkeme kararlarına karşı bir kanun yolu mekanizması olarak kabul edilmiş olan “karar düzeltme” yoluna 6100 sayılı HMK’da yer verilmemiştir. MTK’da yapılan değişiklik ile; hakem kararının iptali istemiyle açılan davalar hakkında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. Karar düzeltme kanun yolunun kapalı olduğuna ilişkin ibare, HMK’da karar düzeltme mekanizmasının kaldırılmış olması sebebiyle metinden çıkarılarak iki Kanun arasında uyum tesis edilmiştir.

MTK kapsamında verilen hakem kararlarının iptali davalarına bakma konusunda asliye ticaret mahkemeleri artık görevli olmadığından, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun “Hukuk Mahkemelerinin Kuruluşu” başlıklı 5. maddesinin 3. fıkrasının (4) numaralı bendinde, yer alan “iptal davalarına,” ibaresi madde metninden çıkarılarak, iptal davalarında görevli mahkeme konusunda MTK’da yapılan bu değişikliklerle uyum sağlanmıştır.

Ayrıca 7101 Sayılı Kanun ile MTK’ya bir ek madde eklenmiştir. Eklenen bu hüküm ile, MTK’da asliye hukuk mahkemesine verilen görev ve yetkilerin, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi tarafından kullanılacağı belirtilmiştir.

Bu bağlamda MTK kapsamındaki tahkim yargılamalarında, iptal davası dışında kalan, hakem tayini, ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı verilmesi, hakemin reddi başvurusu, delillerin toplanması için mahkemeden yardım talebi, tahkim süresinin uzatılması talebi gibi diğer işlerde görevli mahkemenin, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi olacağı belirtilmiştir.

Burada kullanılan “uyuşmazlığın konusu” ibaresi görevli mahkemenin tespiti açısından çok önemlidir. Hakem kararının iptali davası hariç olmak üzere; eğer MTK kapsamındaki tahkim yargılamasının konusu bir ticari uyuşmazlığın çözümüne ilişkin ise yetkili mahkeme asliye ticaret mahkemesi olacaktır. Diğer tüm uyuşmazlıklarda ise yetkili mahkeme asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Söz konusu değişiklik ile ticari konulara ilişkin tahkim yargılamaları bakımından mahkemeden karar alınabileceği kabul edilen işlerde asliye ticaret mahkemelerin yetkili olup olmadığı konusunda doğabilecek tereddüt giderilmiş olmaktadır.

  1. 7101 Sayılı Kanun ile HMK’da Tahkim Yargılamasına İlişkin Yapılan Değişiklikler

Hakem kararlarının iptali davalarına bakmakla yetkili ve görevli mahkemelere ilişkin MTK’da yapılan değişiklikler sonucunda MTK ve HMK’nın uyumlu hale gelmesi için HMK’nın ilgili hükümlerinde de değişiklikler yapılmıştır. Bu doğrultuda, hakem kararlarına karşı açılacak iptal davalarının tahkim yeri bölge adliye mahkemesinde görüleceği açık şekilde hükme bağlanmıştır.

Yapılan bir değişiklik de, tahkim yargılaması sırasında mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkemeleri düzenleyen HMK’nın 410. maddesinin 1. fıkrası hükmünde gerçekleşmiştir.

İlgili değişiklikten önce tahkim yargılamalarında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkeme, tahkim yeri bölge adliye mahkemesi iken; değişiklik ile beraber görevli ve yetkili mahkemeler, konusuna göre tahkim yeri asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi olarak belirlenmiştir. Tahkim yerinin belirlenmediği hallerde ise; yetkili mahkeme, davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyerinin bulunduğu yer mahkemesi olarak belirlenmiştir. Yine aynı şekilde HMK kapsamındaki tahkim yargılamalarında, iptal davaları dışında kalan diğer işlere bakmakla görevli mahkemeler, tahkim yargılamasının konusu ticari bir uyuşmazlık ise asliye ticaret mahkemesi, bunun dışında kalan diğer uyuşmazlıklarda ise asliye hukuk mahkemesi olacaktır.

Diğer değişiklik ise; HMK’nın 416. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, hakem veya hakem kurulunun seçiminin asliye hukuk mahkemesince yapıldığı hallerde, mahkeme kararına karşı başvurularda “temyiz yoluna başvurulamaz” ibaresinin “kanun yoluna başvurulamaz” olarak değiştirilmesidir. Benzer bir değişiklik HMK’nın 418. maddesinin 4. fıkrasında da yapılarak seçilen hakemin veya hakem kurulunun tümünün ya da karar çoğunluğunu ortadan kaldıracak sayıda hakemin reddi talebi hakkında verilen mahkeme kararlarına karşı kanun yoluna başvurulamayacağı kabul edilmiştir.

Yapılan bu değişikliklerle uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemelerince verilen söz konusu kararlara karşı temyiz yolunun yanı sıra istinaf kanun yolu da kapatılmıştır. Böylece bu konularda mahkemelerce verilen kararların kesin olduğu açıklığa kavuşturulmuştur.

Sonuç olarak, 7101 Sayılı Kanun ile MTK ve HMK’da yapılan değişiklikler çerçevesinde, hakem kararına karşı açılacak iptal davalarına bakmakla görevli mahkemeler asliye hukuk mahkemesi yerine kesin şekilde bölge adliye mahkemeleri olarak belirlenmiştir.

Hakem kararının iptali davası dışında tahkim yargılamasında mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen diğer tüm işlere bakmakla görevli mahkemeler milletlerarası tahkim yargılamaları bakımından asliye hukuk mahkemeleri ve yerel tahkim yargılamaları bakımından bölge adliye mahkemeleri iken, yapılan değişiklik ile beraber artık bu işlere bakmakla görevli mahkemeler uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemeleri olacaktır.

İşbu yazı bilgilendirme amaçlı düzenlenmiş olup, hiçbir şekilde hukuki görüş niteliği taşımamaktadır.

Bu bilgi notunda yer alan unsurlar yalnızca bilgi sağlama amacı taşımakta olup hiçbir şekilde bir hukuki görüş teşkil etmemektedir.

2020-11-15T00:56:05+03:00