Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 21.12.2023 tarihli ve 32406 sayılı Resmi Gazete’de “Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik” yayımlanmıştır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu (“Kanun”) hükümlerine dayanılarak hazırlanan bu Yönetmelik ile bankalarca verilen kredilere ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amaçlanmıştır. Yönetmelik hükümleri;
- a) Kredi açma yetkisinin devri, bankanın dâhil olduğu risk grubu ve mensupları ile ilişkileri, kredi komitesinin oluşumu ve çalışması,
- b) Kredilerin izlenmesi, hesap durumu belgesi alınması, bankalarca alınması zorunlu olan ilave belgeler, kredi derecelendirme notu ile sektörel ve mali analiz raporları,
- c) Konut, taşıt ve diğer tüketici kredilerine ilişkin sınırlamalar,
- d) Sorunlu alacakların çözümlenmesi,
- e) Katılım bankalarının fon kullandırma yöntemleri
ile ilgili usul ve esasları kapsamaktadır. Yönetmelik ile 01.11.2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik” (“Mülga Yönetmelik”) yürürlükten kaldırılmıştır.
I. Kredi Açma Yetkisinin Devri, Bankanın Dahil Olduğu Risk Grubu ve Mensupları ile İlişkiler ve Kredi Komitesi
Yönetmeliğin “Kredi açma yetkisinin devri ve bankanın dâhil olduğu risk grubu ve mensuplar ile ilişkiler” başlıklı 4. maddesinde, bankalarda kredi açma yetkisinin esas itibarıyla yönetim kuruluna ait olduğu ve yönetim kurulunun kredi açma, onay verme ve diğer idari esaslara ilişkin politikaları oluşturmak, bunların uygulanmasını ve izlenmesini sağlamak ve gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğu belirtilmektedir. Yönetim kurulu kredi açma yetkisini teşkil edeceği kredi komitesine veya genel müdürlüğe devredebilecektir.
Bir gerçek veya tüzel kişiye açılacak kredi sınırının tespitinde, yönetim kurulu, en fazla, kredi komitesine özkaynakların yüzde onu, genel müdürlüğe yüzde biri tutarındaki kredi açma yetkisini devredebilir. Genel müdürlük kendisine devredilen kredi açma yetkisini diğer birimleri, bölge müdürlükleri veya şubeler aracılığıyla da kullanabilecektir.
Kredi açma yetkisini haiz olanlar, kendileri ile eş ve velayeti altındaki çocuklarının veya bunlarla risk grubu oluşturan diğer gerçek ve tüzel kişilerin taraf olduğu kredi işlemlerine
ilişkin değerlendirme ve karar verme aşamalarında yer alamayacak ve bu hususu yazılı olarak denetim komitesine bildirecektir. İç denetim birimleri de bankanın işlemlerini gözden geçirerek tespit ettiği aksaklıklara dair üst yönetime bildirimde bulunacaktır.
Yönetmeliğin “Kredi komitesinin oluşumu” başlıklı 5. maddesine göre banka yönetim kurulu, kredilere ilişkin görevleri yerine getirmek üzere genel müdürde aranan şartları taşıyan üyelerden oluşan bir kredi komitesi kurabilecektir. Türkiye’de şube açmak suretiyle faaliyet gösteren yabancı bankalarda kredi komitesi kurulması halinde, müdürler kurulu aynı zamanda kredi komitesi görevini yürütecektir.
“Kredi komitesinin çalışma esasları” başlıklı Yönetmeliğin 6. maddesinde, komite gündeminin genel müdür veya genel müdürün bulunmaması halinde vekili tarafından tespit edileceği ve diğer üyelere duyurulacağı düzenlenmektedir. Yönetim kurulu, kredi komitesinin faaliyetlerini denetlemekle yükümlü olup yönetim kurulu üyelerinden her biri, kredi komitesinden, komitenin faaliyetleri hakkında her türlü bilgiyi istemeye ve gerekli göreceği her türlü kontrolü yapmaya yetkilidir. Kredi komitesi kararları karar defterine kaydedilecek, kredi komitesi karar defteri, yönetim kurulu karar defterinin tabi olduğu usul ve esasa göre tutulacaktır.
II. Kredilerin İzlenmesi, Hesap Durumu Belgesi, Bankalarca Alınması Zorunlu Olan İlave Belgeler, Kredi Derecelendirme Notu ve Sektörel ve Mali Analiz Raporları
Yönetmeliğin “Kredilerin izlenmesi” başlıklı 7. maddesinde; bankaların, kredileri nedeniyle maruz kalınacak riskleri ölçmek, karşı tarafın malî gücünü düzenli olarak analiz etmek ve izlemek, gerekli bilgi ve belgeleri temin etmek ve bunlara ilişkin esasları belirlemek zorunda olduğu düzenlenmektedir.
Yönetmeliğin 8. maddesine göre bankalarca beş milyon Türk Lirası üzerinde verilecek nakdi ve gayri nakdi krediler için müşterilerden “hesap durumu belgesi” alınması zorunludur. Aynı maddenin ikinci fıkrasında hesap durumu belgesi olarak kabul edilecek belgeler aşağıdaki şekilde sayılmaktadır;
- Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayımlanan muhasebe ve finansal raporlama standartlarına uygun şekilde hazırlanmış ve bağımsız denetimden geçmiş finansal tablolar.
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve ilgili düzenlemeleri uyarınca düzenlenmiş ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununda yer alan usul ve esaslar uyarınca denetlenmiş finansal tablolar.
- Yurt dışında yerleşik kişiler için, ilgili ülkelerin mevzuatına göre düzenlenmiş ve denetimden geçmiş finansal tablolar.
Yönetmeliğin 10. maddesinin birinci fıkrasında, bankacılık sektöründeki toplam riski Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca (“Kurul”) belirlenecek tutarın üzerinde olan müşterilerden kredi tahsis aşamasında bankalarca zorunlu olarak alınacak belgeler sayılmıştır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise yurt dışında yerleşik kişilerden temin edilecek belgelere ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Belirtilen madde kapsamındaki belgeleri kredi tahsis aşamasında ibraz edemediğini beyan eden müşterilere, belgelerin teminine yönelik olarak, kredi tahsisi yapılan yılı müteakip azami dokuz ay süre tanınmak suretiyle kredi tahsisi yapılabilecektir.
Canlı alacak olarak izlenen kredilerden Kurulca kapsamı belirlenecek olanlar için 17.04.2012 tarihli ve 28267 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik kapsamında yetkilendirilmiş bir kuruluşun verdiği kredi derecelendirme notunun alınması zorunludur.
III. Konut, Taşıt ve Diğer Tüketici Kredilerine İlişkin Sınırlamalar
Yönetmeliğin 12. maddesine göre, tüketicilere konut edinmeleri amacıyla kullandırılacak kredilerde ve taşıt kredileri hariç konut teminatlı kredilerde, kredi teminat oranının azami sınırının, Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle belirleneceği düzenlenmektedir. Sınırlamaya konu krediler için teminat olarak alınan gayrimenkullerin değerlemesinin Kurul veya Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetkilendirilmiş değerleme şirketlerine yaptırılması ve sınırlamada bu değerlerin kullanılması zorunlu olduğu belirtilmektedir.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında, tüketicilere binek araç edinimi amacıyla kullandırılacak taşıt kredilerinde ve taşıt teminatlı kredilerde veya yapılacak finansal kiralama işlemlerinde, kredi teminat oranının azami sınırının da yukarıda belirtilen usule göre belirleneceği düzenlenmektedir. İkinci el binek araçlarda taşıtın değerinin tespitinde ise kasko değeri esas alınacaktır.
Konut edinmeleri ve konut tadilatı kapsamında konutun 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 684. maddesinde düzenlenen bütünleyici parçası niteliğini haiz olacak şekilde mal veya hizmet alımı amacıyla tüketicilere kullandırılan krediler, konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanması, diğer gayrimenkul alımı amaçlı krediler, eğitim ve öğrenim ücretinin finansmanı amacıyla kullandırılacak krediler ve kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçların finansmanı amacıyla doğrudan ilgili kurum veya kuruluşun hesabına ödeme yapılmak şartıyla kullandırılan krediler ile bu kredilerin yeniden yapılandırılması amacıyla kullandırılan krediler hariç olmak üzere, tüketici kredilerinde ve tüketici kredilerinin yeniden yapılandırılmasında uygulanacak azami vade de yukarıda belirtilen usule göre belirlenecektir.
IV. Sorunlu Alacakların Çözümlenmesi
Brüt donuk alacak tutarının sektörün toplam brüt donuk alacak tutarına oranı binde beş veya üzerinde olan bankalarca, sorunlu alacakların yönetimi ve makul bir süre içinde azaltılması amacıyla sorunlu alacak stratejisi ve çözümleme birimleri oluşturulacaktır. Söz konusu oranın hesaplanmasında bir önceki yıl sonu verisi kullanılacak olup yönetim kurulu sorunlu alacakların çözümlenmesine ilişkin politikaları oluşturmak, bunların uygulanmasını ve izlenmesini sağlamak ve gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.
Yönetmeliğin “Sorunlu alacak stratejisi ve operasyonel plan” başlıklı 14. maddesine göre sorunlu alacak stratejisinin üç yıllık bir zaman dilimini öngörmesi ve asgari olarak, sorunlu alacakların çözümlenmesine ve alacaklardan dolayı edinilen varlıkların yönetilmesine ilişkin takvime bağlı niceliksel hedefleri içermesi ve buna yönelik bir operasyonel plan ile desteklenmesi gerekmektedir.
15. maddede ise olası bir çıkar çatışmasının önüne geçilmesini teminen kredi tahsis birimlerinden bağımsız bir fonksiyon olarak ayrı çözümleme birimleri oluşturulacağı, sorunlu alacak stratejisi kapsamında sorunlu alacakların çözümlenmesine ilişkin faaliyetlerin çözümleme birimleri tarafından gerçekleştirileceği belirtilmektedir.
V. Katılım Bankalarının Fon Kullandırma Yöntemleri
Yönetmeliğin 16. maddesinde katılım bankalarının fon kullandırma yöntemleri aşağıdaki şekilde sayılmıştır:
- Satım yöntemleri: Finansman sağlama amacıyla müşterinin ihtiyaç duyduğu her türlü maddi ve gayri maddi mallar ile hakların, bedeli satıcıya ödenerek tedarik edilmesi işlemidir. Satım yöntemleri; kâr beyanı ile satım (murabaha), kârsız satım (tevliye), pazarlık usulüyle satım (müsaveme), peşin ödemeli satım (selem), açık hesaplı satım (isticrar), kâr beyanı ile emtia satımı (teverruk) ve eser sözleşmesi (istisna) türlerinden oluşur
- Kiralama yöntemleri: Finansman sağlama amacıyla, tüketilmeden kullanılabilen bir varlığın menfaatinin devri veya bir hizmetin sunulması işlemidir. Kiralama yöntemleri; adi kiralama, finansal kiralama, faaliyet kiralaması, ürün kiralaması, işgücü kiralaması ve hizmet kiralaması türlerinden oluşur.
- Ortaklık yöntemleri: Gerçek veya tüzel kişilerin tüm faaliyetlerinden, belirli bir faaliyetinden veya belirli bir malın mülkiyetinin edinilmesinden doğacak kâr ve zarara katılmak üzere finansman sağlama amacıyla müşterilerle ortaklık kurulması işlemidir. Ortaklık yöntemleri; emek-sermaye ortaklığı (mudarebe), kâr-zarar ortaklığı (müşareke), yatırım ortaklığı (girişim sermayesi), mülkiyet ortaklığı, zirai ortaklıklar türlerinden oluşur.
- Vekâlet yöntemleri: Müşteri ile imzalanan vekâlet sözleşmesi kapsamında kârın tamamı veya önceden belirlenmiş belirli bir kısmı ile zararı bankaya ait olmak üzere, gelir getirici bir faaliyeti için finansman sağlama amacıyla müşterinin vekil olarak yetkilendirilmesi işlemidir. Vekâlet yöntemleri, adi vekâlet ve yatırım vekâleti türlerinden oluşur.
- Diğer yöntemler: Karşılıksız ödünç (karz-ı hasen), kefalet, garanti, vaat, ödül vaadi (cuâle) türleri ile Kurulca belirlenecek diğer yöntemlerden oluşur.
Sayılan yöntemlere ve bu yöntemlere ilişkin belirlenecek standartlara dayalı hukuki ilişkiler münhasıran finansman sağlama amacıyla kurulacaktır. Katılım bankaları, gelir elde etme amaçlı olarak müşterilerine nakit finansman sağlayamazlar.
Yukarıda yer verilen ortaklık yöntemlerinden mülkiyet ortaklığı dışındaki yöntemlere dayalı finansman işlemlerinde banka ile müşteri arasında finansman ortaklığı kurulacaktır. Finansman ortaklığı, müşterinin belirli bir faaliyetinden veya tüm faaliyetlerinden doğacak kâr ve zarara katılmak üzere Kanun’un 48. maddesi hükümleri kapsamında münhasıran finansman sağlama amaçlı olarak kurulacak ve bu madde hükümlerine uygun düştüğü ölçüde ortaklıkları düzenleyen ilgili mevzuat hükümlerine tabi olacaktır. Finansman ortaklığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen sermaye şirketi şeklinde veya taraflar arasında imzalanan süreli ortaklık sözleşmesi ile kurulacak, tarafların kâr ve zarara katılma oranları sözleşmede belirtilecektir.
VI. Çeşitli ve Son Hükümler
Yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin rehber çıkarma yetkisi Kurul’a verilmiş olup Mülga Yönetmeliğe yapılan atıfların bu Yönetmeliğe yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
Hükümleri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı tarafından yürütülecek bu Yönetmeliğin 9. maddesinin dördüncü fıkrası 01.07.2024 tarihinde, diğer hükümleri 01.01.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.